Yargıtay’ın hakkında verdiği beraat kararını bozmasından sonra yeniden yargılanan EDOK Komutanı eski Korgeneral Metin İyidil esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını tamamladı.
İyidil, 16 Temmuz’da Zırhlı Birlikler’deki darbecileri derdest gerekçesiyle kahraman ilan edilen ve emekli olduktan sonra Başbakanlık Müşavirliğine atanan sonrasında da Saray’da ağırlanan emekli Binbaşı Barış Dedebağı’nın ifadeleri ile tutuklandığını belirterek şunları söyledi:
“Darbe girişimini öğrendikten 4 saat sonra kışlaya geliyor, disiplin subayı olduğunu söylüyor, ama üzerinde polis yeleği var. Üzerinde polis yeleği olan kişi polis değil. Kimin, neyin polisi olduğu belli olmayanlara nasıl teslim edecektim darbecileri? Gelen adamların tipinden, kıyafetinden emin ve hoşnut olmadım. Böyle bir kişinin kahraman olmasını da sizin takdirlerinize bırakıyorum. Bu kişi 2 gün sonra TSK’dan istifa etti, ayrıldı. Madem iyi işler yaptın, kahramansın niye istifa ettin, niye kaçıyorsun?”
2.BAŞKAN YAŞAR GÜLER, ‘SENİNLE İLGİLİ SORUN YOK’ DEDİ!
Odatv’de yer alan habere göre İyidil, savunmasını şöyle tamamladı:
“16 Temmuz’dan sonra bazı gezetelerde hakkımda bir şeyler çıkınca 2. Başkan Yaşar Güler’le görüştüm. Başsavcı Vekili ile görüştü, ‘Seninle ilgili bir sorun yok’ dedi. Pazartesi Merkez Komutanlığından çağırdılar. Gittim, gözaltına aldılar. Başsavcı Vekili Serdar Coşkun’un karşısına çıktım. Hiçbir şey sormadılar. Sulh Cezaya sevk edilirken kelepçe vuruldu. Orgeneralliğe yükselmede birinci sıradayken, o günden bugüne kollarıma 350-370 arasında kelepçe vuruldu. Tutuklandıktan 1 yıl sonra davam başladı. ‘Mahkemede heyecanlı heyacanlı anlatacağım, bırakacaklar’ diye düşündüm. Hayallerim arasında, kahraman olmak da vardı.
“ŞEREFİMLE ÖLMEK İSTİYORUM”
Yaptıklarımı anlattıktan sonra kahraman ilan edileceğimi düşündüm. 2. Ağır Ceza’da yargılandım. Hiçbir tanığım dinlenmedi.Sadece en önemli tanık Ümit Dündar dinlendi, ama bizim olmadığımız özel bir celsede. Ağırlaştırılmış müebbet verildi. İstinaf beraat ve tahliyeme hükmetti. 1 gün sonra sadece savcının yazısıyla tutuklandım. Ben devletime, milletime, bayrağıma, aileme ihanet etmedim. İftira ve zanla tutuklandığım çok açık. Bu çalışmayı yapan, bunu huzurunuzda kendi ağzıyla itiraf etti. Ama 44 yıllık mesleki şeref ve haysiyetime verilen zararın, ben ve ailemin yaşadıklarının telafisi olmayacaktır. Üzerimdeki bu lekeden kurtulup, şerefimle ölmek istiyorum.”
Mahkeme Başkanı Hikmet Erdoğan, sanıkların tutukluluğuna devamla karar duruşması için 2 Şubat’a gün verdi.