15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün ardından en çok konuşulan konulardan biri hiç şüphesiz Bylock olmuştur. Bir haberleşme programını bu kadar popüler hale getiren husus, darbeye teşebbüs ettiği iddia edilen yapıya mensup kişilerin bu uygulama üzerinden haberleştikleri ve daha da önemlisi, yargılamaların en önemli delili kabul edilen Bylock bilgilerinin hukuka aykırı şekilde elde edildiği iddiasıdır.
Bylock programı bilgisayar sunucusu üzerinden iletişime imkân tanısa da, Bylock bilgi ve verileri tamamıyla haberleşmeye ilişkindir ve bunların yargılamada kullanılabilmesi, CMK’nın 135. maddesine uygun şekilde elde edilmelerine bağlıdır. Ancak Yargıtay 16. Ceza Dairesi ve Ceza Genel Kurulu konuyla ilgili incelemeyi, Bylock bilgilerinin bir sunucu bilgisayar üzerinde kayıtlı olması nedeniyle, CMK’nın 134. maddesine göre yapmıştır. Bu yöntemin doğru olmadığı düşünülse de, çalışmada da konu Yargıtay’ın kabulünden hareketle 134. madde kapsamında yapılmış ve uygulanma şartları oluşmayan bu maddeye göre Bylock bilgilerinin elde edilişinin hukuka uygunluğu üzerinde durulmuştur.
CMK’nın 134. maddesi gereğince, bilgisayar, programları ve kütükleri üzerinde arama, kopyalama ve el koyma işlemi yapılabilmesi için adli bir soruşturmanın varlığı ve başka suretle delil elde edilememesi nedeniyle dijital materyal üzerinde yapılacak işlemler (arama, kopyalama ve el koyma) için verilmiş hâkim kararının bulunması gerekir. Ayrıca Bylock sunucusunun başka bir ülkede bulunması nedeniyle yapılacak işlemlerin, 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu ile tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere ve uygulamanın internet ortamında haberleşmeye olanak tanıması nedeniyle de elde edilecek delillerin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na uygun olması gerekir.
Çalışma dört bölümden oluşmakta olup, birinci bölümde; Bylock programı ve özellikleri ile bilişim sistemleri üzerinden delil elde etme yöntemine, ikinci bölümde; Bylock sunucusunun ele geçirilmesinin hukuka uygunluğuna, üçüncü bölümde; mahkeme kararları bağlamında Bylock bilgilerinin delil niteliği ve bu kararlara ilişkin değerlendirmelere, dördüncü ve son bölümde de; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi açısından Bylock bilgilerinin incelenmesi ve bu bağlamda Bylock ile ilgili mahkemelerce tespiti gereken hususlara yer verilmiştir.