15 Temmuz Gerçekleri
15 Temmuz Gerçekleri
  • Anasayfa
  • Haber
  • Analiz
  • Davalar
    • Askeri Davalar
    • Sivil Davalar
  • Videolar
  • Mağduriyetler
  • Raporlar
  • Diğer
    • Yabancı Basın
    • İnfografikler
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Linkler
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Haber
  • Analiz
  • Davalar
    • Askeri Davalar
    • Sivil Davalar
  • Videolar
  • Mağduriyetler
  • Raporlar
  • Diğer
    • Yabancı Basın
    • İnfografikler
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Linkler
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
15 Temmuz Gerçekleri
Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Anasayfa Analiz

15 Temmuz ve 6-7 Eylül Olayları’nın benzerlikleri

O dönem birçok arka planı olan ve planlı yapıldığı ortaya çıkan 6-7 Eylül Olayları ile 15 Temmuz 2016 yılında gerçekleşen sözde darbe tiyatrosunun birçok benzer noktası var.

- 15Temmuz Gerçekleri
13 Eylül 2022
- Analiz, Manşet
0 0
0
15 Temmuz ve 6-7 Eylül Olayları’nın  benzerlikleri
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Eski Özel Harp Dairesi Başkanı emekli Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, 1991 yılında verdiği bir röportajda, “6- 7 Eylül de bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı” diyerek o dönemki karışıklığı devletin nasıl organize ettiğini anlatmıştı. O dönemin öncesi ve sonrasıyla ilgili ortaya çıkan birçok önemli detay haberlere ve kitaplara konu oldu. Ben bunlara çok girmeden planlı yapılan 6-7 Eylül Olayları’nda gerçekleşenlerle 15 Temmuz olaylarında yaşananların ne kadar birbiriyle örtüştüğüne dikkat çekmek istiyorum. Şimdilerde yine Yunanlılar üzerinden tekrar milliyetçilik duygularının diri tutulmaya çalışıldığı bir dönemde olmamızda bir başka konu… Neyse asıl konumuza dönelim.

Tarih 6 Eylül 1955 göstermektedir. Atatürk’ün Selanik’teki evinde küçük çaplı bir patlama olur. Atatürk’ün evinde ciddi bir koruma yoktur. Patlama küçük çaplıdır. Ancak İstanbul Ekspres Gazetesi, bunu “Atatürk’ün evine hain saldırı” diye abartarak verince insanlar galeyana gelir özellikle de dönemin sol görüşlüleri. İstanbul’da yer yerinden oynar… İstanbul Ekspres, 20-30 bin tirajlı küçük bir gazetedir. Yazı İşleri Müdürü Gökşin Sipahioğlu, gazetenin sahibi Mithat Perin’i telefonla arayarak daha fazla baskı yapacağını, 300 bin gazete basıp dağacaklarını ve kağıt almak için nakit para istediğini söyler. Kağıdın karaborsada olduğu ve bir gün içinde normal şartlarda bulunmasının imkansız olduğu bir dönemdir. Ancak Sipahioğlu dönemin MİT’i olan MAH’la ilişkisi vardır. Kâğıt da bu yolla bulunur ve gazete basılıp dağıtılır. 15 Temmuz’da da halka, darbe yapılıyor “bayrak inmez, ezanı susmaz” hiçbir şeyden haberi olmayan askerlere de “terör saldırısı olacak” diyerek nasıl yalanlar söylendiğini, Facetime Hande Fırat’ın MİT’çi Nuh Yılmaz’la ilişkisini ve o gece kurduğu kurgu bağlantıyı hatırlayalım…

Yıllar sonra Atatürk’ün evine bomba atan kişinin MİT elemanı Oktay Engin olduğu ortaya çıkmıştı. Engin, o dönem Türk istihbaratına çalışıyordu. Engün, daha sonra Nevşehir valiliğine kadar yükseldi. 15 Temmuz gecesi olayları kışkırtan ve suçsuz yere insanlara işkence yapan Emniyet Genel Müdürlüğü’nde ve TSK’da görevli yüzlerce kişinin bugünlerde hak etmedikleri görevlerde ve rütbelerde bulunduğunu hatırlayalım…

6-7 Eylül Olayları’na karışan bir vatandaş mahkemede verdiği ifadesinde; “Atatürk’ün evine bomba atılmış dediler, galeyana geldik, dükkanların camlarını kırıp ne var ne yok aldık. Polisler de ‘kırın, saldırın!’ diye bağırıyorlardı. Ne kadar Rum, Ermeni, Süryani, Musevi varsa hepsinin dükkânlarına girdik, evlerine daldık.” diyordu. 15 Temmuz’a katılan SADAT üyesi Osman Görer, Nuri Büyükyazıcı bize ‘Genelkurmay’a terörist bir saldırı olacak… Terör seviciler size engel olmak isteyebilir.’ dedi. O gece hayatını kaybedenlerin katili SADAT’tır. Çünkü ben şahit oldum…. Ankara’da halkı ezen tankı kullanan ‘başçavuş’ SADAT’çıydı” sözlerini hatırlayalım…

5-6 Eylül tarihinde İstanbul’a dışarıdan getirilen kitleler (İzmit ve Adapazarı’ndan gelen yağmacılar geri dönmek üzere Haydarpaşa İstasyonu’na geldiklerinde, üzerlerinde yağmaladıkları mallarla yakalanır.) 6 Eylül akşamı İstanbul’da, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirdiği ortaya çıkar. Rum vatandaşlar öldürülür, tecavüze uğrar, evleri malları mülkleri talan edilir ve birçoğu ülkeyi terk etmek zorunda kalır. 15 Temmuz gecesi yine derin devletin önemli üslerinden biri olan Sakarya ve Adapazarı’ndan militarist eğitimi almış kişiler İstanbul’a getirilir. Dahası o gece Suriye’de savaşmış birçok paralı militan köprüye zorla götürülen askeri öğrencileri katleder. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirlerdeki hiçbir olayla ilgisi olmayan Hizmet Hareket’inin binlerce eğitim yuvasının, okullarının, dershanelerinin, dükkanlarının nasıl yağmalandığını hatırlayalım… 15 Temmuz sonrası toplumun en eğitimli, en başarılı ve en saygın kesimin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını hatırlayalım…

5-6 Eylül Olaylar’ından önce Rumlarla ilgili fişlemelerin yapıldığı ortaya çıkmıştı. Rumlara ait ev ve iş yerlerinin önceden tespit edildiği, hatta kimi yerlerde bu ev ve işyerlerinin bir gece önce tebeşirle ya da soba boyası ile işaretlendiği kamuoyuna yansımıştı. 15 Temmuz’dan hemen 1 gün sonra haklarından hiçbir şey olmayan ve önceden hazırlanan fişlemelerle binlerce hakim ve savcı görevden atıldı. Sonra da bu rakamın KYK zulmüyle yüz binleri bulduğunu hatırlayalım… 15 Temmuz sonrasında ev ve iş yerleri basılan binlerce iş adamı ve esnafın malına nasıl çöküldüğünü hatırlayalım…

Evet, örnekleri çoğaltmak mümkün, aşağıya bazı önemli isimlerden kısa beyanlar vererek çok uzatmadan konuyu bitirmek istiyorum.

Özel Harp Dairesi Başkanlığı, Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı ve Milli Güvenli Kurulu’nda üst düzey görevlerde bulunmuş Orgeneral Sabri Yirmibeşoğlu, verdiği röportajda: “Bak ben sana bir örnek daha vereyim. 1974’teki Kıbrıs Harekâtı. Eğer Ö.H.D. olmasaydı, o harekât, yani iki harekât da o kadar başarılı olabilir miydi? (…)Sonra 6-7 Eylül olaylarını ele al…-Pardon Paşam anlamadım, 6-7 Eylül olayları mı? -Tabii. 6-7 Eylül de, bir Özel Harp işiydi. Ve muhteşem bir örgütlenmeydi. Amaca da ulaştı. Sorarım size, bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?”

Dönemin Başbakan Yardımcısı Fuat Köprülü, 15 Eylül 1955 tarihli TBMM konuşmasından: “… Şunu söyleyeyim ki, bu hadiseden (6-7 Eylül) hükümet evvelce haberdardı. Ona göre bazı tertibat da almıştı.

Trabzon milletvekili Selahattin Karayavuz 12 Eylül 1955 tarihli TBMM konuşmasından: “…Hadisenin en mühim safhası işin mürettep olduğudur. Çünkü İstanbul gibi bir yerde 60 km’lik bir saha içerisinde her yerde, aynı zamanda, aynı tahripkâr hadisenin cereyanı, bu hadisenin bir çapulculuk eseri olarak yapılmasına imkân vermez. Asıl safha bir tertiptir ve Yunanistan’da muhterem Atatürk’ün evine atılan bir bomba hadisenin işaretinden başka bir şey değildir.”

İstanbul Milli Emniyet Başmüfettişi İbrahim Oğuz, Yassıada Duruşmaları’ndan tanık ifadesi: “Oktay Engin bombayı attığını gayet iftiharla, kahramanca bir eda ile ifade etti.”

Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal 15 Temmuz sabahında askeri öğrencilerin kamp yaptığı yere plan dışı ve alışık olanın dışında bir ziyaret yapıyor ve askeri öğrencilerin söylediği kadarıyla bir konuşma yapıyor. Konuşmasında ‘askeri eğitimin öneminden’ bahsediyor. Askerlikte emre itaatin önemini anlatmış ve devamında ‘gerekirse öleceksiniz ve öldüreceksiniz’ demiş. Çocuklar çok şaşırıyor ve bir anlam veremiyorlar. Çocukların komutanına ‘Bugün çocukları çok yormayın, akşama zaten yorulacaklar’ diyor kamp yerinden ayrılmadan önce. Çocuklar da bunu eğitim kampında oldukları için ‘kamp çok zorlu geçecek’ diye akıllarından geçiriyorlar. Acaba hani ‘akşama nasıl bir eğitim yapacağız ki yorulacağız’ diye düşünüyorlar.

Dönemin Başbakan’ı Binali Yıldırım, Anadolu Ajansı’nın Editör Masası programında, “Sizi çok zorlayan, ‘Girmeseydik bu işe’ dediğiniz herhangi bir proje oldu mu” sorusuna, “Hangi birini söyleyim, hoşuma gitmeyen proje 15 Temmuz” diye yanıt verdi.

15Temmuz Gerçekleri

İlgiliYazılar

“15 Temmuz gecesi keskin nişancıları gören tanıklar, ‘devlet ve ordu mağdur olur’ diye susturuldu.”
Haber

Nihal Olçok: Beni ortadan kaldırmak çok kolay. Ama bana bir şey olursa açılacak iki mektup var.

- 15Temmuz Gerçekleri
24 Ocak 2023
15 Temmuz’da Denizci subaylara işkenceyi Balyoz sanıkları Ali Türkşen ve ekibi yapmış
Genel

15 Temmuz’da Denizci subaylara işkenceyi Balyoz sanıkları Ali Türkşen ve ekibi yapmış

- 15Temmuz Gerçekleri
24 Ocak 2023
Yeni bir 15 Temmuz mu geliyor?
Haber

15 Temmuz’da emirle İBB önüne gönderilen erler yıllar sonra tahliye edildi

- 15Temmuz Gerçekleri
20 Ocak 2023
Genelkurmay Başkanlığı’ndaki işkence merkezini Aksakallı yönetmiş
Haber

Genelkurmay Başkanlığı’ndaki işkence merkezini Aksakallı yönetmiş

- 15Temmuz Gerçekleri
19 Ocak 2023
Galip Mendi’nin emekli olmasını istemediği Albay fişleme listelerini iptal ettirmek için Ankara’da mekik dokumuş
Haber

Galip Mendi’nin emekli olmasını istemediği Albay fişleme listelerini iptal ettirmek için Ankara’da mekik dokumuş

- 15Temmuz Gerçekleri
30 Aralık 2022

Kategoriye Göre Gözat

  • Analiz (836)
  • Askeri Davalar (50)
  • Davalar (30)
  • Genel (19)
  • Haber (734)
  • İnfografikler (5)
  • Kitaplar (10)
  • Mağduriyetler (4)
  • Makaleler (48)
  • Manşet (609)
  • Raporlar (7)
  • Sivil Davalar (1)
  • Videolar (128)
  • Yabancı Basından (26)
  • 15 Temmuz Darbe Gerçekleri – Anasayfa
  • Gizlilik İlkeleri
  • Haber & Analiz
  • İnfografikler
  • Kitaplar
  • Linkler
  • Raporlar
  • Videolar
  • Yabancı Basından

© 2020 15 Temmuz Gerçekleri

Sonuç Yok
Tüm Sonucu Görüntüle
  • Anasayfa
  • Haber
  • Analiz
  • Davalar
    • Askeri Davalar
    • Sivil Davalar
  • Videolar
  • Mağduriyetler
  • Raporlar
  • Diğer
    • Yabancı Basın
    • İnfografikler
    • Kitaplar
    • Makaleler
    • Linkler

© 2020 15 Temmuz Gerçekleri

Tekrar Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Şifreyi Unuttunuz mu?

Yeni Hesap Oluşturun!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tüm alanlar gereklidir. Oturum Aç

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Oturum Aç